hüküm — is., kmü, Ar. ḥukm 1) Yargı Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı. F. R. Atay 2) Egemenlik, hâkimiyet 3) Değer, aynı veya benzer nitelik Kocabaş Kazasker, gerçekten Sultan Mahmut un gözbebeği hükmündeymiş. R. N. Güntekin 4) Önem, geçerlilik Bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hüküm sürmek — 1) işbaşında olmak Kral otuz yıl hüküm sürdü. 2) yaygın olmak Hüküm süren kanaat. 3) etki, hız vb. sürmek, devam etmek O yükseklerde fırtına, kar, tipi hüküm sürmekteydi. N. Nâzım … Çağatay Osmanlı Sözlük
hüküm yemek — mahkûm olmak Üsküp ün ceza mahkemesinde on beş sene hüküm yedi. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHT-I HÜKÜM — Hüküm altına … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hüküm giymek — mahkemece cezalandırılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hüküm vermek — 1) iyice düşündükten sonra bir karara varmak Oğlum, beni iyi dinledikten sonra hükmünü verecek. R. N. Güntekin 2) bir suçluyu mahkûm etme … Çağatay Osmanlı Sözlük
Abdullah Hukum LRT station — Infobox Station name=Abdullah Hukum type=Kelana Jaya Line rapid transit station image size=270 image caption=The platform level of the Abdullah Hukum station. address= Jalan Bangsar , Kampung Haji Abdullah Hukum , Kuala Lumpur, Malaysia.… … Wikipedia
Kampung Haji Abdullah Hukum — is an urban village located in Kuala Lumpur, Malaysia. It is situated further south along Jalan Bangsar, between the Rapid KL Kelana Jaya Line station named after the village (See: Abdullah Hukum LRT station ) and the Klang River. It is… … Wikipedia
gıyabi hüküm — is., kmü, huk. Kendi yokken arkasından verilen hüküm … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıyabi hüküm — Kendi yokken arkasından verilen hüküm … Hukuk Sözlüğü
peşin hüküm — is., kmü Ön yargı Mühim diyoruz ama bu kendi kendimize verdiğimiz bir peşin hükümden başka bir şey değildir. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
